20 Mart 2009 Cuma

Bekle beni Abidjan..

Abidjan'a gidiyorum evet.. Okyanusa karşı oturup, palmiyelerin altında zenci fahişelere masaj yaptıracağım o ülkeye, Fildişi Sahili'ne gidiyorum. Biliyorum, "gitme" diyeceksin. Ama görüyorsun ya, İstanbul bile sevmiyor artık bedenimi.. Fazlayım bu şehre. Güneş bile doğmuyor sokağıma.

Sadece kendimi İstiklal'de buluyorum yine. Bi kaldırımın kenarına oturmuş.. Ya da bir binanın giriş merdivenlerinde.. ve hep sarhoş inadına.. Adımı soranlara cevap veremiyorum artık.

Ara sıra David Bowie dinliyorum. Sonra çok uzaklardan bi ıslık sesi duyuyorum hep. Sanki camının önünde durmuşum da pencereye çıkmanı bekliyorum. Sesinin buğusuna yazıyorum adımı.

Sonra uyanıyorum.

Hızlandırılmış bir pandomim gibi hayatım. Nereden baksam girişi bulamıyorum. Ve çıkış hiç inşaa edilmemiş. Plansız projesiz başlanmış bir bina kalıntısıyım. Her yağmurda çamur bulaşıyor ellerime..

Ve hala sana söyleyecek bi bahane bulamıyorum.
Kuklalarımı neden yaktım?
Ve neden kestim elbiselerini?

Kapı aralığında bekliyorum sadece. Hani belki bi şey unutmuşsundur da geri dönersin diye.
İşte bu kadar..
Hepsi bu..

Şimdi Abidjan'dayım..