3 Nisan 2009 Cuma

Meğer..

Ne farklıymışız meğer..
Sen hangi yüzyıldan geldiği belli olmayan eski keman, ben bulanık sulardan çıkmış yaralı timsah.

Nerede karşılaşmışız da sormuşuz isimlerimizi birbirimize?
Hani olur da ararım diye vermişsin bana telefon numaranı.
Ben hangi kadehlerin içinde unutmuşum dudaklarımı?
Şimdi senin dudaklarına kim dokunuyor?

Ne kadar farklıymışız meğer. Sen doğuda açan bir orkideyken, ben kuzeydeki yılan olmuşum. Renksiz..

Ne farklıymışız; sen kırmızıyken ben hep siyah kalmışım. Aynada kendimi ararken seni kaybetmişim yansımamdaki gölgelerde. Adını sorarken, adımı unutmuşum.

Hangi yüzyıldan geldiysen, bırak hüznün o ormanda kalsın. Yorgun çalma artık keman.

Ne farklıymışız ki,
Sen severken, ben kaybolmuşum.
Kendimi buldukça, seni unutmuşum.

Ne farklıymışız seninle. Ben soğuk sularda yüzerken, sen saçlarını tararmışsın umarsız.
Kendimi ararken
Başkalarının olmuşsun.

Farklıymışız..

Fark ruhumuzun rengiymiş meğer. Aynılaştıkça farklılaşmışız meğer. Yaklaştıkça yarınımıza, birbirimizden uzaklaşmışız meğer.

Ne kadar farklıymışız.
Sen güneşe bakarken, ben ay'mışım meğer..