Bir varsayımdan yola çıkarak yazıyorum. Kendini tatmin etmeyi başaramayıp yine bana döndüğünü varsayarak.. Kendine ve "O"na söylediğin yalanlardan artık sıkıldığını ve sahip olduğun mutluluğun sana yetmediğini varsayarak..
Burdasın, çünkü arayışın hiçbir zaman son bulmayacak. Kendinden kurtulmak istesen de faydası yok. Hiçbir yere kaçamazsın. Yetmiyor o sahte gülücükler ve sahte öpüşmeler. Öperken kokunu içine çekmeli oysa.. Her hücrene ömrünü adamalı.. Gözlerinde boğulmalı.. Sesi kısılmalı senin yanındayken.. Elleri terlemeli..
....
Aşk, ne büyük bir yanılgı. Küçük insanların büyük kalplerindeki yalan duygular.. Geçici.. İz bile bırakmayan.. Her saniyesinde geçmişi biraz daha silikleştiren ve geçmişinden utanıp geleceğinden vazgeçiren.. Büyük harflerle yazılması gereken koca bir YALAN!
....
Bense sadece yeri dolmayan bir boşluğum zihninin bir köşesinde. Hepsi bundan ibaret.. Mutluluk masalı falan değil. Mutlu da edemezdim zaten kimseyi. Tek bir şarkıyı defalarca dinleme isteği gibi.. Sıcaktan çok bunaldığında kendini soğuk havuza atma isteği gibi.. Ya da kana kana su içmek.. Sarhoş olup dans etmek gibi.. Kendinle başbaşa kaldığında acılarının buharlaşıp gözlerinden akması gibi.. Sadece, yerime koyduğun herhangi bir şeyin estetik durmadığına karar vermendir, vazgeçmene engel olan. Aynı olamaz hiçbiri. Aynısını bulamazsın. Aynımı bulamazsın. Yerime koydukların sırıtacaklar her zaman, kabullen. Bırak öyle uyumsuz dursunlar. Ne fark eder? İstediğin şey sadece süslü kelimelerle bezenmiş cümleler değil miydi? Al hepsi senin işte şimdi..