3 Eylül 2011 Cumartesi

İyi öğrendin bencilliği.

Ey bencil sevgili !

Bugüne kadar yaşadığım en büyük, en dayanılmaz acıyı yaşıyorum tek başıma, karanlık odamda.
Kendimi duvardan duvara vurmak istiyorum ara sıra. Bazen üzerine benzin döküp yakmak istiyorum sana ait olan tüm eşyaların. Kahve içtiğin fincanı yere fırlatıp paramparça etmek istiyorum. Kalbimi fırlatıp paramparça edişine bir gönderme mahiyetinde.

Senden ilk kez bu kadar nefret ediyorum.
İlk kez bu kadar öfke duyuyorum.
Hayır belki ilk değil, yalan söylüyorum.
Ama seninle ilgili en ufak anıyı bile beynimden silebilmeyi ilk kez bu kadar çok istiyorum.

İnsan pişman olabiliyormuş.
..uğruna harcadığı yıllara.
..gözyaşlarına.
..çektiği acılara.

"Keşke hiç tanımasaymış" diyebiliyormuş insan, geçmişe olan bütün saygısını kaybedip.
Nefret edebiliyormuş, aynı anda sevmeyi de becerip.

İnsan öfkeden öyle bir patlama noktasına gelebiliyormuş ki, onun öldüğünü düşünmek bile daha rahatlatıcı olabiliyormuş bazen.

Düştüğün bu durumu nasıl görmezden gelebilirim şimdi ben?

Lütfen öl !