13 Mayıs 2019 Pazartesi

twin flame. (vi)

Bütün hissetmenin bir yolunu buldum sanırım sonunda. Aslında sadece senin aydınlattığın yolda ne varmış diye bir bakmak istedim.
"Ruhun karanlık gecesi"nden bahsettiğimiz günü hatırlıyor musun? Ben bunun bildiğin majör depresyon olduğunu söylemiştim ama aradaki farkı şimdi anlayabiliyorum. "Bu açıdan hiç düşünmemiştim" demiştin. Ben de senin gördüğün açıdan hiç bakmayı denememiştim bugüne kadar. Ya da bilmiyorum, belki de deneyip başaramamıştım. Her zaman rasyonellikten yanayımdır biliyorsun. Ama artık aklın sınırları konusunda emin değilim.
Sen hep aslında mantığımla değil, hislerimle ilerlediğime inanıyordun. Bense hep hislerimi mantığıma göre şekillendirdiğime... Her şeyin mantıklı bir açıklaması olduğuna o kadar körü körüne inanıyordum ki, bazı şeylerin bildiğimiz fizik kurallarıyla açıklanamayacağına inanmak saçmalık olarak geliyordu bana.
Ama şimdi bütünüm.
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
Dün "Dark night of the soul" okumalarında o kadar kaybettim ki kendimi, kendimi bulmak için kaybetmem gerektiğinin tam olarak ne olduğunu anladım. Ama sonra, bir zaman geldiğinde, yine unutacağımı biliyorum. Sen hatırlatacaksın. Bunu da biliyorum.
Dün gece terre ile quizas'ı birbirine karıştırdım. Çok ilginç bir şekilde, ikisi önce birbirini nötrledi. Sonra ortaya muhteşem bir şey çıktı. Bunu birlikte denemeyi çok isterdim. İkimizin birbirine karışınca muhteşem bir şey ortaya çıkartacağını düşündüm nedense.
Şimdi insanları iyi ve kötü diye kategorize etmiyorum. Gördüğüm tek şey, "böyle biri olmalıyım" ve "böyle biri olmamalıyım" oluyor. Kendim için değil. Başkaları için de değil aslında. Bilmiyorum. Açıklayabileceğim bir şey değil. Sadece öyle olması gerektiği için. Olması gereken bu olduğu için yani. Bütünü tamamlamak için. Belki de bütünün tamamlanmak için buna ihtiyacı olduğunu hissettiğim için. Sadece hissettiğim için.
Hayır, hayal kırıklığına uğramadım. Ben iki kişiden yardım istedim. Ki biliyorsun yardım istemek benim için ne kadar güç. Yardım istediklerimden biri zaten bu konuda eğitim almış, insanlara yardım etmesi beklenen biriydi. Diğeri de, benden ne zaman yardım istese, ne olursa olsun hiç düşünmeden yardım edeceğim kadar benim için değerli biri. Ama ikisi de yardım isteğimi geri çevirdi.
Senin gibi düşünmeye çalışıyorum.
Böyle bir durumla karşılaşsan asla pes etmezdin. Kendini dünyadan ve insanlardan böylesine soyutlamayı ama aynı zamanda dünya ve insanlarla birlikte akmayı nasıl başarabildiğini düşündüm uzun uzun.
Hissettiğim tek şey bu oldu sonra.
Ne olursa olsun, ben böyle biri olmayacağım.
Birinin yoluna ışık tutmak ya da sisle, isle, dumanla dolmuş odada sıkışıp kalmış birine pencere açmak... Ben bunu ne koşulda olursa olsun yapacağım. İdealizm değil. Hayır, idealizmle açıklanabilecek bir şey değil. Ama evet olması gereken bu olduğu için.
Bütün zıtlıkları içimde barındırıyorum ve bu durum bir işkence değil, daha iyi anlayabilmek için. Hiçbir şey anlamadan savrulmaktan çok daha iyi. Çünkü ben anlamaya daha yakınım. Çünkü hiçbir şeyin farkında olmayanlardan daha yakınım bulmaya.
Sonunda bulduğun için mi gittin bilmiyorum ama senin de bulmaya çok yakın olduğunu biliyordum.
Hep benden bir adım öndeydin güzelim.
Seni "Ruhun karanlık gecesi"nden uyandıran, sonra yine o geceyi sana belki de defalarca yaşatan bendim biliyorum. Belki de hayatındaki asıl görevim dönüşümünü tamamlamanı sağlamaktı.
Bana bu geceyi yaşatan ve bu geceden beni uyandıran da sen oldun. Bu dönüşümü nasıl tamamlayacağımı hiç bilmiyorum ama bilmem gerekiyormuş gibi de hissetmiyorum zaten. Sadece olacak... Kendiliğinden... Biliyorsun ruhlarımızı en çok tahrik eden kendiliğinden olan şeylerdi. Bu da kendiliğinden olacak. Olacağına inanmıyorum. Olacağını biliyorum. Sadece bunu içimde biliyorum. O yüzden ruhlarımızın birbirine ait olduğunu içinde bildiğini söylemeni şimdi daha iyi anlıyorum. Ama ruhuma asıl iyi gelen şey, bunun için artık çok geç hissini hiç yaşamıyor olmam. Bunun için geç kalmış gibi hissetmiyorum. Çünkü sen hep, her şey zamanını bekler diyordun bana. Her şey zamanını bekler. Olduğu zaman, en doğru zamandır. Ve şu an en doğru zaman. Geç değil hiçbir şey için. Şu anda olması gerekiyordu. Artık cümlelere dökemediğimiz o boyun eğişin, neye, kime ve nasıl olduğunu içimde biliyorum. Bunu kelimelerle ifade edemeyişimizin tek sebebinin bildiğimiz kurallarla açıklanamaması olduğunu biliyorum. Dünya algısının ötesinde ama içimizde bildiğimiz şey.
Mutlusun.
Sonunda mutlu olduğum gibi.
Mutlu olduğum için mutlu olmandan mutlu olmam gibi, sonsuz bir döngü.

Yolun nereye gideceğini bilmiyorum ama yola çıkmaya hazırım.
Bugüne kadar olan her şey, beni bu yola hazırlamak içindi.
Yaşadığım her şey, hayatıma dokunmuş olan herkes birer ipucu, birer örnek ve bir mum yolumu aydınlatan...

Sonuna kadar ve sonsuz olana varana kadar motivasyonum sen olacaksın.