Konunun odağında sen varsın. Ana konu sensin yani. Etil alkole anason eklenince nasıl bir kimyasal tepkimeye girip de suyla karıştığında beyaz olduğunu tartışacak değilim seninle. Neticede elimden zehir olsa içecek olanlar umurumda değil. Umur kadar saçma başka kelimeler de var dilimizde. Sen o umurun yeni sakini.
yani demem o ki
yani demek istediğim..
Aptal değilsin. Elbette anlıyorsun ne demek istediğimi. Demek istediğime rağmen,
bütün dediklerime rağmen,
demediklerime rağmen,
yani sen konuştuklarıma, sustuklarıma, bütün saçmalamalarıma rağmen,
bütün sarhoşluğuma,
bütün kırgınlığıma, kızgınlığıma, öfkeme rağmen,
ve bütün dikenlerime, bütün boşvermişliğime,
bütün o donmuşluğuma rağmen
Nevada'daki bir kum tanesi sen.
Enis Akın'ın tüm anlamsız şiirlerindeki anlamı anlayabilen,
bir kum tanesine
bir evreni
nasıl da sığdırabildiğimi de anlar.
Sanki 21 yaşındayım.
Tut ki 21 yaşındayım.
Öyle cahil, öyle sevda peşinde.
Düşün ki hiç düşmemiş,
hiç çamura bulanmamış,
hala bir umudun peşindeyim.
Sevdirme bana kendini.
Kendini bile bile bana sevdirme.
Çünkü benden sonra bir daha inanmayacaksın hiçbir rengin beyaz kadar çabuk kirlendiğine.