30 Nisan 2019 Salı

twin flame.

sensiz ne yapacağımı bilmiyorum.
sensizliğe nasıl alışacağımı, bu acıya nasıl katlanacağımı bilmiyorum.
ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum.
gittiğin yerde mutlu olduğuna inanmak istiyorum sadece.
giderken korkmadığına, canının yanmadığına inanmak istiyorum.
bir gün ruhlarımızın kavuşacağına inanmak istiyorum.

daha önce kalbim hiç yanmamış benim.
fiziksel olarak göğsümde ateşi hissettim gittiğinde.
kalbimin etrafı alev alev yandı.. bütün göğsüm...

beni nasıl yalnız bırakırsın böyle?
geri dönmen için her şeyi yapardım..
biliyorum bir gün kavuşacak ruhlarımız.
gittiğin yerde zaman kavramı var mıdır? ruhun ruhumu bekliyor biliyorum. çok beklemişsin gibi gelmez eğer zaman kavramı yoksa.

seni çok seviyorum. seni sonsuza kadar seveceğim.
ne kadar acıya katlanabileceğimizin denendiği bir simülasyon işte hayat.

ölüm haberimi alsan ne yaparsın merak ediyorum demiştin bana.
keşke hepsi senin çirkin bir şakan olsa.
keşke çıkıp ne yapacağını görmek için böyle patolojik bir yola başvurdum desen.
kızsam sonra sana.
küssem.
konuşmasam bana bu acıyı yaşattığın için.
sonra yine dayanamayıp sarılsam.
sana sarılsam.
sana sarılmaya çok ihtiyacım var.
sana çok ihtiyacım var..

bu acı ne zaman geçecek bilmiyorum.
geçecek mi onu da bilmiyorum.
sensiz hayatın hiçbir anlamı yok.
gittiğin yerde ruhumun çığlıklarını duyuyor musun?
seni seviyorum seni seviyorum seni seviyorum diye defalarca sayıkladığını, kulağına fısıldadığını duyuyor musun?

hala inanamıyorum gittiğine.
bu bir kabus olsa, uyansam... yine senin günaydın mesajınla...
kalbim sıkışıyor.
ruhum çıkıp yanına gelmek istiyor.
elini tutmak istiyor.

gittiğin yerde mutlusun biliyorum.
beni bekleyeceksin gittiğin yerde biliyorum.
ruhum çırılçıplak yanına geldiğinde hiçbir şeyin bir önemi kalmayacak başka.
çünkü ruhun bana ait biliyorum.
ruhum sana ait biliyorsun.

hep ruhumu hissettiğini söylüyordun.
şimdi de yaşadığım acıyı hissediyor musun?

çok çaresizim..

çok.

seni sonsuza kadar seveceğim.
sonsuza kadar ruhum ruhunun dibinde.